Öncelikle oksijene doyduktan sonra, zaten erkenden uyanmaya başlayacaksınız,
Erken saatlerde Zeus Altarına çıkıp o müthiş manzaraya şahit olabilirsiniz,
Çok sıcakladıysanız Mıhlı Başdeğirmende şelaleye gidip buz gibi suya atlayabilirsiniz,
Adatepe ve Yeşilyurt Köyüne gidebilirsiniz,
Asosa Antik Kente ulaşım yolunun üzerindeyiz zaten, bisiklet yada motorunuz ile mutlaka bir keşif turuna çıkmalısınız.
Zaten en iyi yerde konaklayıp denize giriyorsunuz, akşam Küçükkuyuda limanda turlayıp kermes standlarını gezebilirsiniz, yada kampta kalıp kamp ateşinin ve denizin tadını çıkartırsınız.





Doğayla tarihin, dağla denizin iç içe geçtiği Assos;
Aristo’nun yüzlerce yıl önce kurduğu felsefe okulu, Midilli Adası’nı kucaklayan antik kenti ve bohemlerin tercih ettiği iskelesiyle, yüzyıllık taş evleriyle modası hiç geçmeyecek bir klasiktir.
Ünlü Athena Tapınağı M.Ö. 6.yüzyılda burada inşa edilmiştir. Dor tarzıyla yapılmış olan bu tapınak yeniden restore edilmiştir. Tapınak kalıntıları arasından sızan ay ışığını görmek için orada bulunmalı ya da erken kalkıp Akropol üzerinden şafağın doğuşunu, tepeden Edremit Körfezi’nin muhteşem manzarasını görmelisiniz.
Böylece neden bu cennet gibi bölgenin seçildiğini takdir edeceksiniz.
Aristo’nun yüzlerce yıl önce kurduğu felsefe okulu, Midilli Adası’nı kucaklayan antik kenti ve bohemlerin tercih ettiği iskelesiyle, yüzyıllık taş evleriyle modası hiç geçmeyecek bir klasiktir.
Ünlü Athena Tapınağı M.Ö. 6.yüzyılda burada inşa edilmiştir. Dor tarzıyla yapılmış olan bu tapınak yeniden restore edilmiştir. Tapınak kalıntıları arasından sızan ay ışığını görmek için orada bulunmalı ya da erken kalkıp Akropol üzerinden şafağın doğuşunu, tepeden Edremit Körfezi’nin muhteşem manzarasını görmelisiniz.
Böylece neden bu cennet gibi bölgenin seçildiğini takdir edeceksiniz.
Homeros, İlyada Destanında Tanrıların İda Dağında yaşadıklarından ve Troia (Truva) Savaşını buradan izleyip yönettiklerinden söz eder.
Tanrılar Tanrısı Zeus’un da burada yaşadığı ve savaşı izleyip yönettiği yine bu destanda yer alır.
Bölgede çalışma yapan araştırmacılar da bu yüksek, denize ve Edremit körfezine hakim bir tepe üzerine inşa edilen mekanın baş tanrı Zeus’a ait olduğunu düşünmektedirler.
Dede Tepe üzerinde bulunan Zeus Altarı olarak tanımlanan alan, kaya kütlesinin işlenmesiyle oluşturulmuştur.
Bu kaya kütlesine kayaya oyuk basamaklardan oluşan merdiven ile çıkılmaktadır. Sunak nişleri, oturma platformları ve içi oyularak oluşturulan sarnıç mekanı bulunmaktadır. Sunağın altında bulunan oda büyüklüğündeki, içinde su bulunan bu sarnıça Zeus Mağarası denmektedir.
Antik sunağın hemen yanında Çanakkale Savaşları’na katılan Erdem Dede’nin yatırı bulunmaktadır.
Bu haliyle Zeus Altarı ve çevresi günümüzde de kutsal alan olma özelliğini devam ettirmektedir.
Tanrılar Tanrısı Zeus’un da burada yaşadığı ve savaşı izleyip yönettiği yine bu destanda yer alır.
Bölgede çalışma yapan araştırmacılar da bu yüksek, denize ve Edremit körfezine hakim bir tepe üzerine inşa edilen mekanın baş tanrı Zeus’a ait olduğunu düşünmektedirler.
Dede Tepe üzerinde bulunan Zeus Altarı olarak tanımlanan alan, kaya kütlesinin işlenmesiyle oluşturulmuştur.
Bu kaya kütlesine kayaya oyuk basamaklardan oluşan merdiven ile çıkılmaktadır. Sunak nişleri, oturma platformları ve içi oyularak oluşturulan sarnıç mekanı bulunmaktadır. Sunağın altında bulunan oda büyüklüğündeki, içinde su bulunan bu sarnıça Zeus Mağarası denmektedir.
Antik sunağın hemen yanında Çanakkale Savaşları’na katılan Erdem Dede’nin yatırı bulunmaktadır.
Bu haliyle Zeus Altarı ve çevresi günümüzde de kutsal alan olma özelliğini devam ettirmektedir.
Küçükkuyu‘ya 3,5 km uzaklıkta olan Adatepe Köyü, yüksek duvarlardan oluşan taş evleri ve serin gölgeli sokaklarıyla Kazdağları‘nın eteklerinde, geçmişten kalma bir fotoğraf gibidir.
İda Dağı‘nın batı yamaçlarında, uzun süre gözlerinizin önünden gitmeyecek görüntüler sunan Adatepe, Edremit Körfezi ‘nin kuzey ucunda, deniz seviyesinden 280 metre yükseklikte ve tatil merkezlerine oldukça yakın bir bölgededir.
Doğal ve tarihi SİT alanı olarak koruma altındaki Adatepe Köyü, oksijen oranının yüksekliğiyle bilinen Kazdağlarının en batı ucunda ve Ege denizine tepeden bakan bir konumda, zeytinlik ve çam ormanlarıyla çevrilidir.
Eski bir Rum köyü olan Adatepe Köyü, sit alanı olduğu için yıllar önceki görüntüsünü bugün de korumaktadır.
İşgal yıllarında çok sayıda Rum ailenin gelip yerleşmesiyle Adatepe Köyü, Rum ve Türk kültürünün beraber yaşadığı ve kaynaştığı en eski köylerimizden biridir.
Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan köy, orijinal taş yapısıyla yerli ve yabancıların dikkatini çeken taş evler, gerçekten görülmeye değerdir. İki yaşlı çınarın hükmettiği köy meydanı ile ayrıca kahvehaneleri, tarihi evleri ile modern bir köy havasında olan Adatepe’nin ruhunu yansıtır.
İda Dağı‘nın batı yamaçlarında, uzun süre gözlerinizin önünden gitmeyecek görüntüler sunan Adatepe, Edremit Körfezi ‘nin kuzey ucunda, deniz seviyesinden 280 metre yükseklikte ve tatil merkezlerine oldukça yakın bir bölgededir.
Doğal ve tarihi SİT alanı olarak koruma altındaki Adatepe Köyü, oksijen oranının yüksekliğiyle bilinen Kazdağlarının en batı ucunda ve Ege denizine tepeden bakan bir konumda, zeytinlik ve çam ormanlarıyla çevrilidir.
Eski bir Rum köyü olan Adatepe Köyü, sit alanı olduğu için yıllar önceki görüntüsünü bugün de korumaktadır.
İşgal yıllarında çok sayıda Rum ailenin gelip yerleşmesiyle Adatepe Köyü, Rum ve Türk kültürünün beraber yaşadığı ve kaynaştığı en eski köylerimizden biridir.
Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan köy, orijinal taş yapısıyla yerli ve yabancıların dikkatini çeken taş evler, gerçekten görülmeye değerdir. İki yaşlı çınarın hükmettiği köy meydanı ile ayrıca kahvehaneleri, tarihi evleri ile modern bir köy havasında olan Adatepe’nin ruhunu yansıtır.
Kazdağları’nın eteklerinde sık bitki örtüsü ile hem deniz hem dağ turizminin birlikte yaşandığı Yeşilyurt Köyü, denize kıyısına uzaklığı sadece 3 km olan bir oksijen çadırıdır. Köydeki evler, taş mimarinin en güzel örnekleridir. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu bu taş evler, son yıllarda İstanbul ve İzmir‘den gelen ve doğal yaşamı seçen ailelerin, hatta yabancıların gözdesi olmuş. Ayrıca rengarenk açan sardunyalar evlerin ön yüzlerini süslüyor.
Köyün patika yolları yürüyüşü sevenler için, ideal bir parkur oluşturuyor. Badem ağaçları ile bezenmiş yamaçları, şifalı bitkileri, baş döndürücü kokular saçan çiçek ve otları ile bezenmiş Yeşilyurt Köyü, özellikle astım ve kalp hastaları için gerçek bir şifa kaynağıdır.
Bir zamanlar Rumların da yaşadığı Yeşilyurt Köyü‘nün meydanında bulunan tarihi cami, minaresi ile dikkati çekiyor. Bu caminin yapımında Yunanlı ustalar çalıştığı için bu ilginç yapı, camiden ziyade kilise görünümünü andırıyor
Köyün patika yolları yürüyüşü sevenler için, ideal bir parkur oluşturuyor. Badem ağaçları ile bezenmiş yamaçları, şifalı bitkileri, baş döndürücü kokular saçan çiçek ve otları ile bezenmiş Yeşilyurt Köyü, özellikle astım ve kalp hastaları için gerçek bir şifa kaynağıdır.
Bir zamanlar Rumların da yaşadığı Yeşilyurt Köyü‘nün meydanında bulunan tarihi cami, minaresi ile dikkati çekiyor. Bu caminin yapımında Yunanlı ustalar çalıştığı için bu ilginç yapı, camiden ziyade kilise görünümünü andırıyor